DEVAM: 19- MALININ
KÖTÜSÜNÜ ZEKAT OLARAK ÇIKARMAKTAN NEHİY BABI
حَدَّثَنَا
أحمد بْن
مُحَمَّد بْن
يحيَى بْن
سعيد القطان.
حَدَّثَنَا
عمرو بْن
مُحَمَّد
العنقظي.
حَدَّثَنَا
أسباط بْن
نصر، عَن السدي،
عَن عدي بْن
ثابت، عَن
البراء بْن
عازب، في قوله
سبحانه: ومما
أخرجنا لكم من
الأرض ولا
تيمموا
الخبيث منه
تنفقون.
قَالَ: نزلت
في الأنصار.
كانت تخرج،
إذا كان جداد
النخل، من حيطانها،
أقناء البسر.
فيعلقونه على
حبل بين أسطوانتين
في مسجد
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ.
فيأكل منه
فقراء المهاجرين.
فيعمد أحدهم
فيدخل قنواً
في الحشف. يظن
أنه جائز في
كثرة ما يوضع
من الأقناء.
فنزل فيمن فعل
ذلك: ولا
تيمموا
الخبيث منه
تنفقون. يقول:
لا تعمدوا
للحشف منه
تنفقون. ولستم
بآخذيه إلا أن
تغمضوا فيه.
يقول: لو أهدي
لكم ما قبلتموه
إلا على
استحياء من
صاحبه، غليظاً
أنه بعث لكم
ما يكن لكم
فيه حاجة.
واعلموا أن
اللَّه غني عن
صدقاتكم.
فِي
الزَوائِد:
إسناده صحيح.
لأن أحمد بْن
مُحَمَّد بْن
يحيَى قَالَ
فيه ابن أبي
حاتم والذهبي:
صدوق. وقال
ابن حبان: من
الثقات. وكان
متقناً. وباقي
رجال الإسناد
على شرط مسلم.
Bera' bin A'zib
(r.a.)'ın Allah Teala'mn (Bakara suresi 267 de):
ومما
أخرجنا لكم من
الأرض ولا
تيمموا
الخبيث منه
تنفقون. (Ey iman edenler! Kazandığınız şeylerin) ve yerden
sizin için çıkardığımız şeylerin temizlerinden (infak ediniz.) Ve malın
kötüsünden infak etmeye kalkmayın.» kavli celH-i hakkında şöyle dediği rivayet
olunmuştur:
Bu ayeti celile
Ensar-ı Kiram hakkında inmiştir. Hurma devşirme zamanı olunca, Ensar-ı kiram,
kendi hurma bahçelerinden taze hurma salkımlarını toplarlar ve Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mescidinde İki direk arasında (gerilmiş
durumda) ki ipin üzerine asarlar. Muhacirlerin fakirleri de ondan yerlerdi.
Oraya konulan salkımların çokluğu dolayısıyla kimse farkına varmaz ve geçişir
zanniyle bir adam, bozuk hurmalı bir salkımı bile bile getirip (oradaki
salkımların arasına) sokar. İşte böyle yapan adam hakkında şunlar nazil oldu: ''Zekat'ı
bozuk ve kötü kuru hurmadan vermek kastında bulunmayınız.''
(Şu) nazmı
celilindede: Allah Teala: ''Öyle kötü hurmalarki; eğer size hediye edilmiş
olsaydı işinize yaramayan bir şeyi size gönderdiği için (duyduğunuz) öfkeden
dolayı ancak sahibinden utanarak kabul edecektiniz.'' buyuruyor. Şu cümlede de
buyruluyor ki: ''Bilmiş olunuz ki şüphesiz Allah sizin zekatlarınızdan
müstağnidir.''
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bu hadisin senedi sahihtir. Çünkü bu senettekl ravi Ahmed
bln Muhammed bin Yahya'nın çok Sadık olduğunu İbn-i Ebi Hatim ve Zehebi
söylemişlerdir. İbn-i Hibban da: O. sikalardandır, rivayetIerinde muhkem idi.
demiştir. Senedin kalan ravileri de Müslim'in şanı üzerinde sahihtir.
AÇIKLAMA: Bera' (r.a.)'ın hadisi Zevaid türündendir. Bu
hadis hurma zekatını, bozuk ve kötü hurmadan vermeye kalkışmanın yasaklığına,
bunu halkın ve zekat müstehaklarının gözlerinden saklamak mümkün olsa bile
Allah Teala'dan saklamanın imkansız olduğuna ve mal sahiplerinin kendilerini
zekat müstehaklarının yerine koyup hoşlanmayacakları davranışları fakirler için
de reva görmemelerinin lüzumuna delalet eder.
Muhacirlerin
fakirleri Mescid-i Nebevi'nin suffa denilen yerinde kalıyorlardı. Bu nedenle
Ensar zekat hurmalarını mescid'e getirirlerdi. Şu halde mescidin dışında kalan
fakirlere dağıtılacak zekatın mescid'de müstehaklara verilmesinin meşruluğu
hükmü bu hadisten çıkarılamaz.
EI-Menhel yazarı:
"Mescidlerde sadaka dilemek" babında beyan ettiğine göre Hanefi
alimleri: Mescidlerde sadaka dilemek haram ve sadaka vermek de mekruhtur,
demişlerdir. Bir kavle göre sadaka dileyen kişi cemaatın omuzlarını basa basa
dilenirse hüküm budur. Cemaata eziyet etmezse ona vermek caizdir.
Cumhur'a göre
mescidlerde sadaka dilemek ve vermek caizdir. Ancak sadaka dileyen, israrla
yardım isteyip cemaatın omuzlarını basa basa dolaşırsa bu tür dilemek haramdır
Böylesine vermek de haramdır.
Hadiste anılan
ayet-i kerime Bakara suresinin 267. ayetinin bir parçasıdır. Ayetin tamamının
meali şöyledir: ''Ey iman edenler! Kazanmış olduğunuz malların ve sizin için
yerden çıkardığımız şeylerin iyilerinden infak ediniz. (Allah yolunda
harcayınız.) Ve siz gözlerinizi yumup müsamaha etmedikçe alıcıları (ve kabul
edicileri) olmadığınız kötü malmızı infak etmeye kalkışmayınız ve bilmiş olunuz
ki Allah ğani (= sadakalarınızdan müsnağni) ve hamiddir." [Bakara 267]